Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Kararlarının Yerine Getirilmemesinden Doğan Sorumluluk

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2014

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Istanbul University

Erişim Hakkı

Özet

İkinci Dünya Savaşı’nın özellikle Avrupa Kıtası’nda yarattığı insan hakları ihlalleri, insan hakları ve özgürlüklerin kurumsal alandan çıkıp uygulama alanına girmesine neden olmuştur. Önceleri esas itibarıyla bir iç hukuk sorunu olarak değerlendirilen insan haklarının ihlali ve güvence altına alınması, günümüzde uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Bunun en önemli sonucu ise, uluslararası bir denetim ve koruma mekanizması olan Avrupa İnsan Hakları sisteminin kurulmasıdır1. 1950 yılında imzalanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) Başlangıç kısmında da belirtildiği gibi, bu Sözleşmeyle Avrupa Konseyi üye devletleri, insan hakları ile özgürlüklerin korunmasını amaçlamaktadır2. AİHS, klasik uluslararası antlaşmalardan farklı olarak, karşılıklı ve iki taraflı taahhütlerin ötesinde, taraf devletlerin yerine getirmesi gereken objektif yükümlülükler yaratan ayırt edici bir niteliğe sahiptir. Sözleşme’nin AİHM tarafından insan hakları alanında Avrupa kamu düzeninin anayasal belgesi olarak tanımlanması da bunun bir sonucudur.Sözleşme’nin 19. maddesiyle kurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gerek devlet başvuruları gerekse bireysel başvurular sonucunda hak ihlallerini saptamakta ve Mahkemenin ihlal kararının yerine getirilebilmesi için dosyayı Bakanlar Komitesi’ne göndermektedir. Yargılama işleminin amacı, uygulamada bir işlevinin olmasıdır. Şüphesiz yerine getirilmeyen bir mahkeme kararının fiilen hiçbir önemi yoktur. Bu nedenle AİHM’nin kararları da kendi başına bir değer teşkil etmez. AİHM kararları, gelecek için bir değişim vaadi, hak ve özgürlüklerin fiilî olarak var olmasını sağlaması gereken bir sürecin başlangıcıdır. Dolayısıyla, AİHM’nin kararlarının yerine getirilmesi insan hakları ihlallerinin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. 1998 yılında yürürlüğe giren 11 No.lu Ek Protokol’ün Mahkeme kararlarının uygulanmasına yönelik getirdiği yeniliklerin reform niteliğinde olduğu ve AİHM’yi gerçek bir yargı organı haline getirdiği kuşkusuzdur6. Ancak Mahkeme, getirilen düzenlemelere rağmen, ciddi şekilde artan iş yüküyle yeniden karşılaşmıştır. 11 No.lu Ek Protokol’ün getirdiği hızlanmayı arttıran ve Mahkemenin kararlarının uygulanması aşamasında Bakanlar Komitesi’nin yetkilerini güçlendirmeyi amaçlayan yeni bir protokol ihtiyacı doğmuştur. 14 No.lu Ek Protokol 13 Mayıs 2004’te imzaya açılmış ve 1 Haziran 2010’da yürürlüğe girmiştir8. Söz konusu düzenlemenin değerlendirilmesiyle birlikte, bu çalışmanın ilk bölümünde AİHM kararları ve kararların bağlayıcılığı; ikinci bölümünde ise, AİHM kararlarının yerine getirilmemesi durumunda Bakanlar Komitesi, AİHM ve Parlamenterler Meclisi tarafından uygulanabilecek yaptırımlar üzerinde durulacaktır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sistemi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Journal of Istanbul University Law Faculty , 72 (1) , 411-434

Bağlantı