Yazar "Mutlu, Hatice" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    DİJİTAL SAĞLIK DİPLOMASİSİ: SİSTEMATİK DERLEME
    (Hüzeyfe Süleyman ARSLAN, 2024) Mutlu, Hatice
    Bu makalenin amacı, dijital sağlık diplomasisi üzerine yapılan çalışmaları sistematik bir derleme yöntemi kullanarak incelemek ve dijital sağlık diplomasisinin sağlık politika ve stratejileri bağlamında nasıl yönetildiğini belirlemektir. 2019-2024 yılları arasında yapılan toplam 39 çalışma incelenmiş, dâhil edilme kriterlerini karşılayan 5 çalışma araştırmaya dâhil edilmiştir. Sistematik inceleme aracı olarak PRISMA akış diyagramı kullanılmıştır. Bulgular, halk sağlığı teknolojisi uygulamalarında bilgi güvenliği konularının yanı sıra geliştirme ve çözüm odaklı stratejik iş birliklerinin öne çıktığını ortaya koymaktadır. Dijital sağlık diplomasisinin sosyoteknik egemenliğin sağlanmasında ve toplumsal krizlere hızlı çözümler üretilmesinde önemli bir rol oynadığı tespit edilmiştir. Çalışmada ayrıca dijital sağlık diplomasisinin yapılandırılması ve sürdürülebilmesi için güçlü bir dijital altyapı, yetkin diplomatlar ve sistematik yöntemlerin gerekli olduğu vurgulanmıştır. Sonuç olarak, halk sağlığı bağlamında küresel ve ulusal dijital sağlık stratejilerinin entegrasyonu, bir diplomasi aracı olarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. Dijital sağlık diplomasisi kapsamında yapılandırılan girişimlerin uygulanması için kaynak planlaması (bütçe, dijital altyapı, insan kaynakları vb.) strateji ile uyumlu hale getirilmelidir. Bu stratejilerin eyleme dönüştürülmesi sürecinde, tasarlanan süreçler etkin bir şekilde planlanmalı, izlenmeli ve uçtan uca optimize edilmelidir. Bu yaklaşım, tüm paydaşlar arasında koordinasyon sağlayarak süreçlerin sorunsuz bir şekilde yürütülmesini ve hedeflere ulaşılmasını mümkün kılacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Fear of violence and brain drain analysis among healthcare workers in Turkey
    (BMC, 2024) Mutlu, Hatice; Bozkurt, Gozde; Ongel, Gokten
    BackgroundThis study investigates the relationship between healthcare professionals' intention to emigrate and their exposure to violence in Turkey, using a quantile regression model. Through this approach, it aims to reveal how healthcare professionals' attitudes toward brain drain vary across different levels of fear of violence, considering factors such as professional experience and income.MethodsA cross-sectional study design was employed, utilizing a quantile regression model to analyze the variation in brain drain attitudes across different percentiles. The model examines how fear of violence affects these attitudes at various levels.ResultsThe analysis reveals that the intention to engage in brain drain increases with professional experience. Interestingly, a high fear of violence is associated with a reduced tendency to emigrate. Furthermore, the findings indicate that as income increases, attitude scores toward brain drain decrease, suggesting a complex interplay of factors in this phenomenon.ConclusionsThe study's findings have significant implications for policymakers. By understanding the role of factors such as fear of violence, income level, and professional experience in healthcare professionals' decisions to stay or leave, policymakers can develop targeted strategies to prevent or manage brain drain. Future research could further investigate these variables, providing valuable insights for policy development.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    İnme Hastalarında Öz Yönetim ve İnmeden Korunmanın Sağlık Politikalarındaki Önemi
    (Zonguldak Bulent Ecevit University, 2024) Yavuz, Adil Uğur; Mutlu, Hatice
    İnme, beyne giden kan akımının aniden azalması veya durması sonucu oluşan serebrovasküler olaydır. Akut inme sonrası mortalite veya morbidite gelişebilir. İnme hastasının öz yönetimi, bakımı, tedavi süreci, inme gelişmesine karşı alınan koruyucu önlemler hastanın yaşam süresine ve yaşam kalitesine yön vermektedir. İnme geçiren hastaların fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak işlevselliklerini artırmak için hastalara sağlık profesyonelleri eşliğinde öz yönetim müdahaleleri önerilmektedir. İnmeden korunma ve öz yönetim müdahaleleri, sağlık hizmeti yükü ve ekonomik yük oluşturduğundan inme ülkelerin sağlık politikalarında önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada gelişmiş ve gelişmekte olan ülke toplumlarında yapılmış inme, inme hastalarının öz yönetimi, inmeye karşı koruyucu önlemler, inme sonucu meydana gelen sağlık hizmeti yükü, inmenin sağlık politikasına etkisi ile ilgili literatür araştırması yapıldı. Pubmed, Google Scholar, Scopus, Web of Science’ da İngilizce dilinde 2009-2023 yılları arasında yayınlanmış olan derlemeler ve sistematik derlemeler üzerinden elde edilen literatür bilgilerinden yararlanıldı. Bu çalışmada inme hastalarının öz yönetimi, inmeye karşı koruyucu önlemlerin önemi ve sağlık politikasına olan etkisi ve sağlık yönetimi açısından hizmet yükünün araştırılması amaçlandı. Bu çalışma; İstanbul Beykent Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Sağlık Kuruluşları Yöneticiliği Bilim Dalı'ndan mezun olan Adil Uğur Yavuz‘un "İnme Hastalarının Yaşam Kalitesi, İnmeden Korunma ve Sağlık Politikalarındaki Yeri" başlıklı yüksek lisans bitirme projesinden üretilmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    A QUALITATIVE STUDY ON THE IMPROVEMENT OF DISEASE MANAGEMENT POLICIES IN DIABETES IN TURKEY
    (2023) Mutlu, Hatice; Sur, Haydar
    This study aimed to identify the need for disease management in diabetes in Turkey and present recommendations for diabetes management policies as a part of the established needs. This study was planned as a case study, and the snowball sampling method was used as a part of qualitative research. Twenty-one individuals, including six doctors, three diabetes nurses, six academics, and six adult diabetic patients, were included using semi-structured forms with the in-depth interview technique. The data were analyzed using descriptive analysis and content analysis methods. In the analysis, the “NVivo 12. Program” was used. The results were discussed along with the relevant literature, and conclusions and recommendations were reached in line with the research objectives. The participants stated that practices related to disease management in diabetes improved compared to the past, but the development process should continue. The participants reported a need for a multidisciplinary systematic process to prioritize the patient and their needs and help patients live healthy and free from complications. In terms of disease burden, diabetes is a significant issue that affects all countries worldwide. We recommend the determination of health policies, health service delivery schemes, changes in the health system, and multidisciplinary work related to diabetes management in Turkey, and steps should be taken to improve these issues.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The Role of the Health Literacy Levels of Parents in the Management of Type 1 Diabetes in Children and Adolescents
    (Galenos Publ House, 2023) Mutlu, Hatice; Sobu, Elif; Camas, Asan Onder
    Introduction: Health literacy is defined as the extent to which individuals can find, understand, and utilize information and amenities to inform health-related decisions and actions for themselves and others. Diabetes regulation in children and adolescents is an issue that requires family participation and supervision. This study was conducted to investigate the relationship between the glycemic outcomes of children diagnosed with type 1 diabetes and the health literacy levels of their parents. Materials and Methods: Parents of 103 children aged 2-18 years who were given the diagnosis of type 1 diabetes at least 6 months ago participated in this study. The relationships between the health literacy levels of the participants and their socio-demographic data and the glycemic control results of their children were investigated. Results: In our study, Turkish Health Literacy Scale (TSOY-32) scores differed significantly based on the educational statuses of the parents (p=0.045) and according to the number of hospitalizations due to ketoacidosis (p=0.039). There was a negative and statistically significant relationship between HbA1c and TSOY-32 in the parents of children in the 2-10 age group (rho=-0.275; p=0.046). On the other hand, no statistically significant relationship was identified between HbA1c and TSOY-32 in the group concerning children over 10 years of age (rho=0.098; p=0.497). There was no statistically significant difference between monthly income levels (income less than expenses, income equals expenses, income more than expenses) and HbA1c values and levels (p=0.149). Conclusion: The data collected in this study highlighted the role and importance of parental health literacy levels in the glycemic control-related outcomes of children with type 1 diabetes. The health literacy levels of parents should be evaluated and supported for effective diabetes management.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The Relationship between Job Satisfaction and Burnout in Healthcare Professionals: Meta-Analysis
    (Aile Hekimliği Akademisi Derneği, 2024) Mutlu, Hatice; Aydin, Okan Anil
    Aim: The study aims to gather under a single roof a meta-analysis of the relationship between job satisfaction and burnout in healthcare workers, carried out in OECD countries, and to obtain a general result. Method: Unlike similar methodologies employed in assessing the correlation between job satisfaction and job performance in international literature, the study employed the meta-analysis technique in its methodology. For this aim, the literature was systematically reviewed, and 35 specific studies meeting the established criteria were included. The initial step involved uploading these studies into the Comprehensive Meta-Analysis V3 program and subsequently coding them for analysis. Before commencing the study analysis, the decision was made regarding the model for the effect size calculation, with preference given to the random effects model. Following this, the analysis encompassed effect size determination, examination of publication bias, and execution of subgroup analyses. Results: Considering the prominent findings of the study, a negative and significant relationship was found between job satisfaction and burnout. The individual studies included in the study do not have publication bias. There exists a statistically significant difference among countries concerning the correlation between job satisfaction and burnout. Conclusion: The structure and functioning of countries' health systems are unique and different. The effects of this situation are also reflected in the findings of the study. To increase the satisfaction of healthcare professionals, human resources strategies specific to the dynamics of each country should be determined and implemented, and the results should be monitored.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    YENİLİKÇİ İŞ DAVRANIŞI VE KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ: SAĞLIK SEKTÖRÜNDE BİR UYGULAMA
    (PressAcademia, 2023) Sayan, Ilknur; Mutlu, Hatice
    Amaç- İş yerinde yaratıcılık ve yenilik, örgütsel performans ve başarının önemli belirleyicileri olarak kabul edilmiştir. Sağlık çalışanlarının kişilik özelliklerinin iş performansı üzerindeki etkisini tam olarak anlamak için, bu çalışmada, yenilikçi iş davranışı ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem- Bu çalışmada yenilikçi iş davranışı ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Araştırma İstanbul ilinde üç kamu hastanesinde çalışan 120 sağlık yöneticisi ile yürütülmüştür. Çalışmada veri toplama aracı olarak Raad ve arkadaşları (2008) tarafından geliştirilen Kişilik Özellikleri Ölçeği ile Scott ve Bruce (1994) tarafından geliştirilen, Çalışkan ve arkadaşları (2019) tarafından Türkçe’ ye uyarlanan Yenilikçi Davranış Ölçeği ile toplanmıştır. Çalışmada, İstatistiksel analizler için NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 (Kaysville, Utah, USA) programı kullanılmıştr.Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotların (Ortalama, Standart Sapma, Medyan, Frekans, Oran, Minimum, Maksimum) yanı sıra verilerin dağılımı Shapiro-Wilk Testi ile değerlendirilmiştir. Niceliksel verilerin üç ve üzeri grubun karşılaştırmasında Kruskall-Wallis testi; iki grup karşılaştırmasında Mann-Whitney U Testi kullanılmıştır. Nicel veriler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla Spearman’s korelasyon analizi kullanılmıştır. Bağımlı değişkeni etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla basit doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Cronbach’s Alpha değerleri yüksek güvenilirlik düzeyinde bulunmuştur. Bulgular- Katılımcıların, %70,3’ü (n=64) erkek, %39,6'sı (n=36) 25-29, yaş aralığında, %73,6'sı (n=67) üniversite mezunudur. Katılmcıların iş deneyimleri incelendiğinde; %38,5'inin (n=35) 10 yıl ve üzeri tecrübeye sahip olduğu tespit edilmiştir. Kişilik özellikleri ve yenilikçi iş davranışı arasındaki farklılıklar incelediğinde; erkek katılımcıların uyumluluk kişilik özelliği, kadın olanlara göre yüksek olması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p=0,001;p<0,05). Çalışanların deneyim süresine göre dışa dönüklük kişilik özelliği istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p=0,013;p<0,05). 1-5 yıl arası çalışanların dışa dönüklük kişilik özelliği değeri, 5-10 yıl arası çalışanlara göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p=0,001;p<0,05). 1-5 yıl arası çalışanların dışa dönüklük kişilik özelliğinin değerinin, 10 yıl ve üzeri olanlara göre yüksek olması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p=0,001;p<0,05). Müdür grubunun dışa dönüklülük değerinin, bölüm yöneticilerine göre yüksek olması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p=0,001;p<0,05). Bölüm Yöneticilerinin dışa dönüklülük değerinin, klinik sorumlularına göre yüksek olması istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p=0,001;p<0,05). Uyumluluk, dürüstlük,duygusal stabilite kişilik özellikleri ile cinsiyet,iş deneyimi,yaş eğitim durumu,deneyim süresi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0,05). Dışa dönüklülük ile yenilikçi davranış arasında pozitif yönde ve zayıf düzeyde anlamlı bir ilişki bulunmaktadır (r=,247, p<0,05). Uyumluluk, dürüstlük,duygusal stabilite kişilik özellikleri ile yenilikçi davranış istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0,05). Sonuç- Bu çalışmada analize dayalı elde edilen bulgular sonucunda; yenilikçi davranışının kişilik özelliklerinden uyumluluk,dürüstlük, duygusal stabilite ile ilişkili olmadığı sadece dışadönüklük kişilik özelliği ile yenilikçi iş davranışının ilişkili olduğu değerlendirilmiştir. Görev durumuna göre dışa dönüklülük değeri istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir. Bireylerin bulundukları görevde statüsleri yükseldikçe, görevleri gereği iletişim kurdukları kişilerin niteliği ve niceliğinin artması nedeni ile dışadönüklük değerinin de arttığı söylenebilir. Deneyim süresine göre dışa dönüklük değeri istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermekte, deneyim süresi arttıkça dışa dönüklük değeri düşmektedir. Bu durumda; kişilerin iş hayatını sosyal ve teknik olarak daha fazla deneyimlemiş olması nedeni ile deneyim süresi arrtıkça dışadönüklük değerinin düştüğü söylenebilir. Dışa dönüklük kişilik özelliği ile yenilikçi iş davranışı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.