Edebiyat, Hastalıkları Yaşama Döndürebilir mi? Peride Celal’in Üç Yirmidört Saat Romanı Örneği
Küçük Resim Yok
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu yazıda, ilk olarak, uzun süredir tıbbın anlatım diline sıkışıp, yaşamdan uzaklaşan hastalıkların,edebiyatın imkânları sayesinde tekrar yaşama döndürülebileceği fikrini öne sürüyorum. Bu düşünceyi,Peride Celal’in 1970’li yılların sonunda yazdığı Üç Yirmidört Saat romanında takip ediyorum.Edebiyat metinleri tıbbi raporların, tıbbi görüntüleme tekniklerinin ya da tıp kitaplarınınyapamayacağı şeyleri yapabilirler. Bir hastalığın etrafındaki insani deneyimi, bedeni, hafızayı, kimliği,sınıfı, kişisel ve toplumsal tarihi anlatabilirler. Hastalığı, tarihsel, mekânsal, kişisel ve duygusal birilişkiler ağının içine yerleştirebilirler. Peride Celal, baştan sona bir hastane odasında geçenromanında, yaşlı bir kadının hastalığını, üç kadının kendi aralarında kurdukları ilişkiler ağınınortasına yerleştirir. Hasta kadının tüm hayatını, sınıfsal aidiyetini, öfkesini ve özlemini hastalıklabirlikte anlatır. İkinci olarak ise edebiyat metinlerinin hastalığın yol açtığı acıyı anlatmada ve diledökmede zorlandıklarını öne sürüyorum. Peride Celal bu güçlüğü, kurduğu hasta karakterin ölümdöşeğinde gördüğü kâbusları anlatarak aşar. Sonuç olarak, yazar Üç Yirmidört Saat romanında birhastalığı biyolojik bir bedenden, bir ölüm döşeğinden ve sınırlı bir süreden çıkarmıştır. Onu üç kuşakkadının hayatlarına yaymıştır. Fiziksel acıyı anlatabilmek için ise hasta kadının kâbusları aracılığıylaonun duygu dünyasının derinlerini kazmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Fe Dergi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
11
Sayı
1