Dünden bugüne anarşizm ve anarşizmin çözmesi gereken sorunlar
Küçük Resim Yok
Tarih
2010
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu çalışmanın temel varsayımı Bolşevik İhtilali’nin gerçekleşmesiyle 19. yüzyıl boyunca radikal solun merkezinde yer alan anarşizmin bir durgunluk evresine girdiği ve Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla oluşan siyasi ortamda anarşizmin kendisine yeni bir yaşam sahası bulduğudur. 1871 Paris Komünü’nde yaşanan başarısızlıkla umutsuzluğa kapılan anarşistler şiddete başvurmuşlardır ve özellikle Soğuk Savaş’ın başlamasıyla beliren politik yapıda anarşizm gerçekçi gözükmekten uzaklaşmıştır. Bu ve benzeri sebeplerden ötürü anarşizm rasyonel olmaktan uzak, yıkıcı bir eğilim olarak algılanmıştır. Sovyetler Birliği’nin yıkılışı anarşistlerin önüne yeni kapılar açmıştır. Önyargılarla mücadele etmek zorunda kalan günümüz anarşistleri, anarşizmin merkezinde yer alan insan doğasının iyiliğine, baskının olmadığı bir dünyada yaşamanın öncelikli hedef olduğuna ve ahlâkî gelişmeye dayanan bir hayata verilen öneme dair görüşlerini tam olarak ifade edememişlerdir. Gelinen noktada anarşizmin temel başarısızlığının bu olduğu söylenebilir. Bu görüşlerimizi detaylandırmak amacıyla çalışmamız anarşizmi “Klasik Anarşizm” ve “Yeni Anarşizm” şeklinde ikiye ayırarak incelemektedir. “Yeni Anarşizm”i “Klasik Anarşizm”den ayıran en net farklılık günümüz anarşizminin post-yapısalcılığın anarşist harekete kattığı kazanımlar ile mücadeleyi tek bir sahada değil yaşamın her alanında görmesidir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
12
Sayı
1