Yazar "Yektaş, Çiğdem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Üniversite Öğrencisi Kızların Yeme Tutumlarının Duygudurum Bozukluğu İle İlişkisi(2016) Doksat, Kerem; Deveci, Ester; Yektaş, Çiğdem; Doksat, Neslim GüvendeğerAmaç: Bu çalışmada üniversite öğrencisi kızlarda yeme tutumları ile duygudurum bozuklukları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Araştırmanın örneklemi, İstanbul ilindeki sekiz farklı üniversitede eğitim gören ve rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 189 kız öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Yeme Tutumu Testi (YTT) ve Duygudurum Bozuklukları Ölçeği (DBÖ) ve araştırmacı tarafından hazırlanan sosyodemografik bilgi formu kullanılmıştır.Bulgular: Araştırmanın sonuçlarına göre, vücut kitle indeksinin duygudurum bozukluğu için risk faktörü olduğu, ayrıca anne-baba ile beraber yaşama durumunun, anne ile olan ilişkinin, gün içerisinde herhangi bir öğünü aile ile aynı sofrada yeme tutumu sergilemenin, fast-food veya abur cubur yeme sıklığının ve diyet yapma eğiliminin yeme tutum ve davranışlarını istatistiksel açıdan anlamlı olarak etkilediği ve yeme bozukluğu gelişmesi açısından bir risk faktörü olabileceği saptanmıştır. Ek olarak, yeme tutumundaki bozulmaların duygudurumda bozulmaya neden olabileceği tespit edilmiştir.Tartışma ve Sonuç: Araştırma sonucunda yeme tutum ve davranışlarının duygudurum üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi olduğu görülmüştür. Kişilerin aile sofrasına oturma alışkanlıklarının, anne-baba birlikteliğinin, abur cubur yeme ve sık diyet yapma eğilimlerinin duygudurum bozukluğu belirtilerini istatistiksel olarak anlamlı şekilde etkilediği bulunmuştur. Dolayısıyla bu faktörlerle ilgili özelliklerin duygudurum bozukluğu açısından risk faktörü oluşturabileceği kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak; söz konusu faktörlere yönelik çocukluktan itibaren alınacak tedbirler gerek yeme bozukluğunun gerekse duygudurum bozuklarının ortaya çıkışını önlemeye yardımcı olabilir. Bu konuda daha geniş kapsamlı çalışmaların yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştırÖğe Üniversite Öğrencisi Kızların Yeme Tutumlarının Duygudurum Bozukluğu İle İlişkisi = The Relationship between Eating Habits and Mood Disorders of Female University Students(Anadolu Klin, 2016) Deveci, Ester; Doksat, Neslim Güvendeğer; Yektaş, Çiğdem; Doksat, KeremAmaç: Bu çalışmada üniversite öğrencisi kızlarda yeme tutumları ile duygudurum bozuklukları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Araştırmanın örneklemi, İstanbul ilindeki sekiz farklı üniversitede eğitim gören ve rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 189 kız öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Yeme Tutumu Testi (YTT) ve Duygudurum Bozuklukları Ölçeği (DBÖ) ve araştırmacı tarafından hazırlanan sosyodemografik bilgi formu kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmanın sonuçlarına göre, vücut kitle indeksinin duygudurum bozukluğu için risk faktörü olduğu, ayrıca anne–baba ile beraber yaşama durumunun, anne ile olan ilişkinin, gün içerisinde herhangi bir öğünü aile ile aynı sofrada yeme tutumu sergilemenin, fast-food veya abur cubur yeme sıklığının ve diyet yapma eğiliminin yeme tutum ve davranışlarını istatistiksel açıdan anlamlı olarak etkilediği ve yeme bozukluğu gelişmesi açısından bir risk faktörü olabileceği saptanmıştır. Ek olarak, yeme tutumundaki bozulmaların duygudurumda bozulmaya neden olabileceği tespit edilmiştir. Tartışma ve Sonuç: Araştırma sonucunda yeme tutum ve davranışlarının duygudurum üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi olduğu görülmüştür. Kişilerin aile sofrasına oturma alışkanlıklarının, anne–baba birlikteliğinin, abur cubur yeme ve sık diyet yapma eğilimlerinin duygudurum bozukluğu belirtilerini istatistiksel olarak anlamlı şekilde etkilediği bulunmuştur. Dolayısıyla bu faktörlerle ilgili özelliklerin duygudurum bozukluğu açısından risk faktörü oluşturabileceği kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak; söz konusu faktörlere yönelik çocukluktan itibaren alınacak tedbirler gerek yeme bozukluğunun gerekse duygudurum bozuklarının ortaya çıkışını önlemeye yardımcı olabilir. Bu konuda daha geniş kapsamlı çalışmaların yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.