Yazar "Kocazeybek, Bekir Sami" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bruselloz Şüpheli Olgularda Brusella Seropozitifliğinin Araştırılması: Dört Yıllık Retrospektif Bir Değerlendirme(Logos Tıp Yayıncılığı, 2019) Taner, Zeynep Tane; Dinç, Harika Öykü; Demirci, Mehmet; Gareayaghi, Nesrin; Kurt, Aykut; Özbey, Doğukan; Tokman, Hrisi Bahar; Kocazeybek, Bekir SamiAmaç: Brucella cinsi bakterilerle oluşan bruselloz, sistemik bir enfeksiyon hastalığı olup dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak saptanmakta ve ülkemizde de oldukça sık görülmektedir. Çalışmamızın amacı, İstanbul ve çevre illerdeki yerleşim bölgelerinden dört yıllık dönemde bruselloz kuşkusu ile merkezimize başvuran 6.045 olgudan alınan serum örneklerinde bruselloz serolojik göstergelerini retrospektif olarak değerlendirmek ve sonuçları yine merkezimizde 2005-2011 yılları arasında gerçekleştirilmiş çalışmanın verileriyle karşılaştırarak değişkenlikleri irdelemektedir. Yöntem: Çalışmamıza Mart 2013- Mart 2017 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı Seroloji/ELISA birimine gönderilen bruselloz şüpheli olgulara ait serum örnekleri dahil edilmiştir. Örneklerden Brucella Serum Aglütinasyon (SAT), Coombs’lu Wright (CT) ve Rose-Bengal (RB) testleri yapılmıştır. Bulgular: Dört yıllık değerlendirme sonucunda, bruselloz şüpheli 6045 olgunun 107 (%1.8)’si seropozitif, 5938 (%98.2)’i seronegatif bulunmuştur. Brusella seropozitif 107 olgunun 73 (%68.2)’ü RB ve SAT ile eş zamanlı pozitif bulunmuş, 34 (%31.7) olgu ise RB ve SAT test sonuçları arasında uyumsuzluk görülmesi nedeniyle, CT sonucuna göre brusella seropozitif olarak belirlenmiştir. Brusella seropozitiflik oranı kadınlarda (%58) erkeklere (%42) göre daha yüksek olsa da istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Olguların %28’inde aile içi aynı kaynaktan bulaş, %48’inde kırsal kesimde yaşama öyküsü saptanmıştır. Sonuç: Verilerimizin retrospektif değerlendirmesi sonucunda, bu çalışmada İstanbul ve çevre illerinde saptadığımız bruselloz seropozitiflik oranı (%1.8), aynı merkezde bir önceki dönem elde edilen orana göre (%3) düşük bulunmuştur. Bruselloz seropozitifliğinin oransal düşüklüğünde, son yıllarda görsel ve yazılı iletişim araçlarındaki artışla hayvansal kaynaklı beslenme konusunda daha bilinçli ve hijiyen kurallarına uyan insan kitlelerindeki artışın rolü olabileceğini düşünmekteyiz.Öğe Could Prior COVID-19 Affect the Neutralizing Antibody after the Third BNT162b2 Booster Dose: A Longitudinal Study(Mdpi, 2023) Erdem, Mustafa Genco; Unlu, Ozge; Buber, Suleyman; Demirci, Mehmet; Kocazeybek, Bekir SamiVaccination is an essential public health measure for preventing the spread of illness during this continuing COVID-19 epidemic. The immune response developed by the host or the continuation of the immunological response caused by vaccination is crucial since it might alter the epidemic's prognosis. In our study, we aimed to determine the titers of anti-S-RBD antibody and surrogate neutralizing antibody (snAb) formed before and after the third dose of the BNT162b2 vaccination (on the 15th, 60th, and 90th days) in healthy adults who did not have any comorbidity either with or without prior SARS-CoV-2 infection. In this longitudinal prospective study, 300 healthy persons were randomly included between January and February 2022, following two doses of BNT162b2 immunization and before a third dosage. Blood was drawn from the peripheral veins. SARS-CoV-2 NCP IgG and anti-S-RBD IgG levels were detected by the CMIA method, and a surrogate neutralizing antibody was seen by the ELISA method. Our study included 154 (51.3%) female and 146 (48.7%) male (total 300) participants. The participants' median age was 32.5 (IQR:24-38). It was discovered that 208 individuals (69.3%) had never been infected with SARS-CoV-2, whereas 92 participants (30.7%) had SARS-CoV-2 infections in the past. Anti-S-RBD IgG and nAb IH% levels increased 5.94- and 1.26-fold on day 15, 3.63- and 1.22-fold on day 60, and 2.33- and 1.26-fold on day 90 after the third BNT162b2 vaccine dosage compared to pre-vaccination values (Day 0). In addition, the decrease in anti-S-RBD IgG levels on the 60th and 90th days was significantly different in the group without prior SARS-CoV-2 infection compared to the group with past SARS-CoV-2 infection (p < 0.05). In conclusion, it was observed that prior SARS-CoV-2 infection and the third BNT162b2 vaccine dose led to a lower decrease in both nAb and anti-S-RBD IgG levels. To evaluate the vaccine's effectiveness and update immunization programs, however, it is necessary to perform multicenter, longer-term, and comprehensive investigations on healthy individuals without immune response issues, as there are still circulating variants.Öğe In silico Analysis of Virulence, Resistance Genes and Phylogeny of Helicobacter Pylori Strains from Different Continents(Experimed, 2021) Ünlü, Özge; Demirci, Mehmet; Kocazeybek, Bekir SamiObjective: Helicobacter pylori (H. pylori) is a bacterium that infects the gastric mucosa of 50% of the world population. It is known that different regional treatment practices used against the infections of H. pylori affect both the expression of virulence and antimicrobi- al resistance genes, giving the bacteria geographic differentiation. The aim of this study was to perform in silico analysis of virulence, resistance genes and phylogeny of H. pylori strains obtained from people living in different continents. Material and Method: Complete gene sequences of 18 H. pylori strains from six continents were downloaded from the National Center for Biotechnology Information (NCBI) database. The phy- logeny of the strains, resistance and virulence genes were analyzed by CSI phylogeny, CARD and VFanalyzer, respectively. Results: African strains were the most distant identity to Europe- an strains. A2147G single nucleotide polymorphism associated with clarithromycin resistance was detected in South American and Asian origin. It was determined that strains were differentiated by a total of 95 related virulence genes under eight headings. The cagA, cagE, cagL and vacA genes were found in all strains in Asia. Conclusion: In conclusion, our study demonstrated that H. pylori strains, whose data were collected in different continents, differ from each other in terms of similarities and there is a serious differ- ence especially in terms of virulence genes.Öğe Menenjit Tanısı Almış Hastalarda, Bakteriyel Menenjit Etkenlerinin Kültür ve PZR ile Belirlenmesi(Logos Tıp Yayıncılığı, 2019) Demirci, Mehmet; Toprak, Sezer; Can, Kübra; Çalışkan, Reyhan; Şengöz, Gönül; Habip, Zafer; Tokuç, Edip; Taner, Zeynep; Torun, Müzeyyen Mamal; Kocazeybek, Bekir Sami; Tokman, Hrisi BaharAmaç: Çalışmamızda, fakültemizde, menenjit tanısı almış erişkin hastalar arasında hastane kökenli ve toplum kökenli bakteriyel menenjit olgularının belirlenmesi ve bu olgularda Neisseria meningitidis, Streptococcus pneumoniae, Haemophilus influenzae, Grup B Streptokok ve Listeria monocytogenes’in saptanmasında multipleks PZR’nin kültüre göre avantajlı olup olmadığının gösterilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamız, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne Şubat 2012- Haziran 2013 tarihleri arasında başvuran ve menenjit ön tanısı alan 100 erişkin hastanın beyin omurilik sıvısı (BOS) örneği ile gerçekleştirilmiştir. Örnekler 2 tüpe alınmıştır. Birinci tüpteki BOS örneğinin önce makroskobik incelemesi yapılmış, daha sonra, hücre sayımı, Gram boyama, direkt antijen tayini ve besiyerlerine ekim işlemi gerçekleştirilmiştir. İkinci tüpteki örnek ise, kan kültürü şişesine (BD Bactec FX) ekilerek 37°C’de inkübe edilmiştir. Üreyen bakteriler, standart klinik mikrobiyoloji yöntemleri kullanılarak tanımlanmış ve gereği halinde APİ (BioMérieux, Fransa) kitleri ile ileri tanımlamaya gidilmiştir. Moleküler testlerle bakteri izolasyonu için Seeplex Meningitidis-B Ace Detection kiti (Seegene Inc., Kore) kullanılmıştır. BOS örneklerinde mL’de 200’den fazla lökosit görülmesi ve PNL hakimiyeti menenjit tanısını desteklemiştir. Bulgular: BOS örneklerinden berrak olan 66 örneğin 8’inde (%12.1), ksantokromik olan 12 örneğin 4’ünde (%30) ve bulanık olan 22 örneğin 9’unda (%40.9) bakteri saptanmıştır. Çalışma grubumuzdaki hastane kaynaklı erişkin menenjitli hastaların BOS örneklerinde Gram pozitif bakterilerden en sık metisilin dirençli koagülaz negatif stafilokokların (n=6, %30), Gram negatif bakterilerden ise Klebsiella spp.nin (n=4, %20) ürediği belirlenmiştir. Toplum kaynaklı menenjit tanısı alan 1 olguda ise multipleks PZR ile S. pneumoniae saptanmıştır. Sonuç: Giderek azalan toplum kökenli menenjitlerde etken mikroorganizmanın tespiti için yapılan çalışmaların bugün artık yalnızca kültür yöntemine dayandırılmaması gerektiği, PZR yönteminin bu alanda sağladığı avantajlardan yararlanılması gerektiği düşüncesindeyiz.