Yazar "Çelik, İsmail Erkan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2008 KÜRESEL FİNANS KRİZİNİN ŞİRKETLERİN FİNANSAL PERFORMANSLARINA ETKİSİ: BIST 100 ÖRNEĞİ(2021) Yavuz, Melih Sefa; Çelik, İsmail Erkan2008 Küresel Finansal Krizi ile Amerika Birleşik Devletleri’nin finansal piyasalardaki varlık fiyatlarında oluşan balonların ve piyasaya sürekli olarak ihraç edilen yeni subprime mortgage kredilerin küresel ölçekte bir krizi tetikleyebilecek kadar tehlikeli olabileceği deneyimlenmiştir. Nitekim kriz küreselleşmeyle birlikte dünyaya entegre olmuş pek çok ülkenin ekonomilerini etkisi altına almıştır. Bu çalışma, 2008 Küresel Finans Krizinin Borsa İstanbul 100 Endeksi’nde listelenen şirketlerin finansal performansı üzerine etkilerini, firmaların finansal raporlama davranışları bağlamında analiz etmeyi amaçlamaktadır. Küresel Finans Krizi tüm dünya ekonomilerini olduğu gibi Türkiye ekonomisini de etkilemiş ve makroekonomik dengesizliklere yol açmıştır. Krizin makroekonomik etkileri yanında işletmeleri de etkilediği, şirketlerin finansman güçlüklerle karşılaşmalarına, mali durum ve performanslarında düşüşlere yol açtığı gözlemlenmiştir. Bu gelişmelere bağlı olarak, firmaların finansal raporlama davranışlarının (şeffaflık, kazanç yönetimi gibi) kriz dönemlerinde değişebileceği öngörülmektedir. Bu öngörünün geçerliliği, Borsa İstanbul 100 Endeksi’nde listelenen firmalar için literatürde yaygın olarak kullanılan göstergeler yardımıyla test edilmiştir. Bu çerçevede, ampirik analizlerde, 2003-2015 yılları arasında BİST 100’de listelenen şirketlerin durum, performans, şeffaflık ve kazanç yönetimi rasyolarının, finansal kriz öncesi, kriz dönemi ve kriz sonrası dönemler itibariyle farklılık gösterip göstermediği Varyans Analizi (ANOVA) yardımıyla tahmin edilmiştir. Firmaların özkaynak oranlarının kriz öncesi dönemde kriz sonrası döneme göre daha yüksek olduğu, aktif karlılık oranlarının ise kriz öncesi dönemde, kriz dönemi ve kriz sonrası döneme göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca firmaların; nakit akış oranlarının kriz öncesi dönemde kriz dönemi ve kriz sonrası dönemde daha düşük olduğu, nakit akış marjı ve net kar/piyasa değeri rasyolarının ise kriz öncesi dönemde kriz sonrası döneme göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe ALTERNATİF FİNANSAL VARLIKLAR İLE HİSSE SENEDİ PİYASALARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ: BRICS-T ÖRNEĞİ(2022) Çelik, İsmail Erkan; Kayacan, Murad; Yavuz, Melih Sefa; Bozkurt, GözdeBRICS-T (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Türkiye) ülkeleri 1990’lı yıllardan bu yana gösterdikleri etkileyici ekonomik büyüme performanslarıyla küresel ekonominin önemli bir parçası haline gelmişlerdir. Son 30 yılda ortalama %3’ün üzerinde ekonomik büyüme rakamına ulaşmış olan grup, dünya ticaretinde de önemli bir paya sahiptir. BRICS ortak bir amaç için oluşturulmuş olmasına rağmen birbirinden farklı özelliklere sahip heterojen bir ülkeler grubudur. Sahip oldukları doğal kaynaklar, düşük maliyetli üretim güçleri ve hızlı büyüme potansiyeline sahip olmaları nedeniyle birçok yatırımcı için önemli bir yatırım alternatifi olarak görülmektedir. Bu çalışmada, gelişmekte ülkeler grubu arasında önemli bir yere sahip olan BRICS-T ülkelerinin hisse senedi piyasaları ile ülke tahvillerinin getirileri, yerel para birimlerinin ABD doları ve Euro cinsinden değerlerinin getirileri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Çalışma kapsamında, 2010:6 ile 2022:3 dönemine ait aylık frekansta veriler, heterojen panel nedensellik analizi ve panel VAR analizi yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre BRICS-T ülkelerinin yerel paralarının Euro, ABD doları cinsinden getirileri ve tahvil getirilerinden hisse senedi piyasalarına doğru nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Ayrıca hisse senedi piyasalarından yerel paralarının Euro ve ABD doları cinsinden getirileri ve tahvil getirilerine doğru nedensellik ilişkisi tespit edildiğinden ele alınan değişkenler arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca elde edilen bulgulara göre, araştırmaya konu olan değişkenlerin birinde meydana gelen bir şokun diğer değişkenler üzerinde kısa ve orta vadede (ortalama 1- 2 yıl) etkili olduğu, uzun dönemde ise şokların etkilerinin ortadan kalktığı görülmüştür.Öğe Alternatif Finansal Varlıklar ile Hisse Senedi Piyasaları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: BRICS-T Örneği(Hüzeyfe Süleyman Arslan, 2022) Çelik, İsmail Erkan; Yavuz, Melih Sefa; Bozkurt, Gözde; Kayacan, MuradBRICS-T (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Türkiye) ülkeleri 1990’lı yıllardan bu yana gösterdikleri etkileyici ekonomik büyüme performanslarıyla küresel ekonominin önemli bir parçası haline gelmişlerdir. Son 30 yılda ortalama %3’ün üzerinde ekonomik büyüme rakamına ulaşmış olan grup, dünya ticaretinde de önemli bir paya sahiptir. BRICS ortak bir amaç için oluşturulmuş olmasına rağmen birbirinden farklı özelliklere sahip heterojen bir ülkeler grubudur. Sahip oldukları doğal kaynaklar, düşük maliyetli üretim güçleri ve hızlı büyüme potansiyeline sahip olmaları nedeniyle birçok yatırımcı için önemli bir yatırım alternatifi olarak görülmektedir. Bu çalışmada, gelişmekte ülkeler grubu arasında önemli bir yere sahip olan BRICS-T ülkelerinin hisse senedi piyasaları ile ülke tahvillerinin getirileri, yerel para birimlerinin ABD doları ve Euro cinsinden değerlerinin getirileri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Çalışma kapsamında, 2010:6 ile 2022:3 dönemine ait aylık frekansta veriler, heterojen panel nedensellik analizi ve panel VAR analizi yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre BRICS-T ülkelerinin yerel paralarının Euro, ABD doları cinsinden getirileri ve tahvil getirilerinden hisse senedi piyasalarına doğru nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Ayrıca hisse senedi piyasalarından yerel paralarının Euro ve ABD doları cinsinden getirileri ve tahvil getirilerine doğru nedensellik ilişkisi tespit edildiğinden ele alınan değişkenler arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca elde edilen bulgulara göre, araştırmaya konu olan değişkenlerin birinde meydana gelen bir şokun diğer değişkenler üzerinde kısa ve orta vadede (ortalama 1-2 yıl) etkili olduğu, uzun dönemde ise şokların etkilerinin ortadan kalktığı görülmüştür.Öğe COVID-19 Vaccine Attitude: A Review on Turkey(Institute of Advanced Science Extension (IASE), 2022) Bozkurt, Gözde; Öngel, Gökten; Çelik, İsmail ErkanThe study investigates the anti-vaccine attitude and the attitude towards COVID-19 in Turkey. Within the scope of the study, an online questionnaire was applied to 564 volunteers with a convenience sampling technique between 21/05/2021 and 01/06/2021. Analysis was performed with descriptive and inferential statistical analysis techniques and a multiple probit model. As a result of the estimation, it has been determined that negative claims about the vaccine have an increasing effect on the probability of being vaccinated or undecided, according to the probability of being vaccinated. It has been seen that it has a reducing effect on their thoughts about making the vaccine compulsory. Opposition to the COVID-19 vaccine has become global, and people's behaviors endanger their health, public health, and global health due to the following unscientific theories that need to be further examined scientifically. In particular, awareness-raising activities for individuals, more efficient use of social media channels for communication, support of countries' academic studies on the subject, and transparent sharing of scientific data with the public will change the attitude toward vaccines. When we look at the literature, it has been seen that social media channels are neglected in the vaccination attitude. However, it was found to be an essential factor in line with the findings obtained from the study. For this reason, it is thought that it will contribute to future studies.Öğe Ekonomik Rehabilitasyon Süreci ve Yatırım Çevresi: Bosna Hersek Örneği(Ahmet Yesevi Üniversitesi, 2017) Hacıoğlu, Ümit; Dinçer, Hasan; Çelik, İsmail ErkanBosna Hersek'te Dayton Antlaşması’nın(1995) hemen ardından, ülkenin ekonomik altyapısı ve varlıklarının % 90'ı tahrip edilirken Dünya Bankası tahminlerine göre, bunun yaklaşık maliyeti 20 Milyar $ civarındadır. Savaş sonu işsizlik oranı % 90’a ulaşmıştır. Dünya Bankası ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının (STK) bölgede aktif rol almalarıyla beraber, yeniden yapılanma sürecinde hızlı büyümeyle bu oran %30 civarına gerilemiştir. Çatışma doğası itibari ile yatırım iklimi ve ülkelerin refah düzeyini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca gelecekte çatışmanın tekrarlama riski ile gelir düzeyindeki zayıflık arasında bir bağ bulunmaktadır. Çatışma bölgesi olan Balkanlarda, özellikle Bosna ve Kosova’da uluslararası askeri önlemler her ne kadar kısa süreli barış ve istikrarı sağlamış olsa da, uzun süreli güvenlik ve barış ortamı ancak etkin bir ekonomik yeniden yapılanma sürecine bağlı kalmaktadır. Bu çalışmada, Bosna Hersek’in Ekonomik iyileşme süreci ele alınırken, özel kesim için karşılaşılan zorluklar irdelenmiştir. Ayrıca, Dünya Bankası, uluslararası kuruluşlar ve STK’ların bu süreçteki etkinlikleri üzerinde durulmuştur.Öğe Traces of Gambling Tendencies in Equity Market Investments(2020) Çelik, İsmail Erkan; Sönmezer, SıtkıInvestors may prefer to allocate funds to stock markets via fundamental analysis or technical analysis. They may want to base their decisions on some form of quantitative analysis. However, sometimes the assumption that investors are rational may not hold for equity markets for various reasons. Equity markets provide the fun and excitement for risk takers. Gamblers may voluntarily take part in financial markets with differing rationales and they may have significant impact on trading volumes of certain markets. This study aims to provide evidence for the presence of gambling in the equity markets mainly, in an IPO Index, watch list market and the stock market. To serve this purpose, gamblers impact on the trading volume of the stock market is studied. A cointegration analysis is performed to deny any long run relation of trading volume of BIST 100 index with various independent variables so that the lottery like, short term investment intentions of gamblers become clearer. Similarly, a multi regression is run to point out the substitution effect between total gambling revenues and trading volume of BIST 100 index. A statistically significant t-value of -2,70, shows the inverse relationship and favors substitution effect between other gambling instruments and stock market. The result also discredits discussions about increasing gambling activities helping markets to improve. Watch list market is also analyzed in terms of market capitalization. What variables drive this market is questioned in this paper and suspected determinants such as volume of the main market BIST 100, USD/TRY parity, level of employment, results of Economic outlook survey conducted by the Central Bank of Turkey and yield of 10-year treasury bonds are found to be statistically insignificant on the change in the watch list market. Thus, the market is found to be another instrument for gamblers by a regression analysis.Öğe What Should be Examined in the Deaths of Children under Five Years Old? Turkey Example(TAYLOR & FRANCIS AS, 2022) Bozkurt, Gözde; Çelik, İsmail Erkan; Öngel, GöktenThe medical poverty trap can lead to the impoverishment of households and further impoverishment of the poor. The most crucial factor known at this point is that it is closely related to the socio-economic characteristics of the households. Because the income level of the household is among the crucial determinants of out-of-pocket health expenditure, the increase in out-of-pocket health expenditures will have a significant negative impact on equality and access. Research on child mortality and its determinants reveals that public health researchers address typical issues. Interdisciplinary studies are needed to determine the dynamics of the health field. For this reason, this study aims to examine the effects of income and health expenditures on child mortality and to make suggestions in terms of both child health and social development. As a result of the counting data model, it was determined that the most influential variable increasing child mortality was income inequality, and the decreas ing variable was the ratio of out-of pockethealth expenditures to total health expen ditures. The study results support the necessity of considering the factors mentioned in determining policies toward achieving higher quality and welfare increasing targets as a result of economic development. If children have equal rights, their development will be completed healthily, and stronger families and societies will emerge.