VAN’DA COĞRAFYACI BİR İNGİLİZ KONSOLOS YARDIMCISI YÜZBAŞI BERTRAM DICKSON’IN KOLONYAL BAĞLARI VE OSMANLI-İRAN SINIRI ÜZERİNE GÖZLEMLERİ

Küçük Resim Yok

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu makale İngiliz siyasi duruşunun Osmanlı toprak bütünlüğüne karşı olumsuz yönde değiştiği ve İngiliz emperyalist kaygılarının hedefi haline geldiği bir dönemde Kraliyet Coğrafya Topluluğu (KCT) ile İngiliz devlet görevlileri arasındaki ilişkiyi I. Dünya Savaşı öncesi ihtilaller döneminde 1906-1908 yılları arasında Van Vilayetinde coğrafya meraklısı bir İngiliz kâşif, konsolos yardımcısı ve askeri konsolos olarak görev yapan ve birçok İngiliz devlet adamı gibi KCT ile sıkı bir bağı olduğu tespit edilen Yüzbaşı Bertram Dickson (d.1873-ö.1913) üzerinden tartışmaktadır. Coğrafyanın sömürü için pragmatik bir araç olarak görüldüğü yıllarda salt bilimsel coğrafi bilginin geliştirilmesi için 1830’larda kurulan KCT beslendiği kolonyal coğrafyacılık geleneği nedeniyle Britanya emperyalizmine hizmet eden bir kurum olmuştur. Makale, İngiltere emperyalizminin İngiliz konsolos, konsolos yardımcıları, askerî ataşeler gibi farklı unvanlara sahip KCT üyelerinin görüşlerini nasıl etkilediğine veya her ikisinin de paradoksal olarak nasıl iç içe geçtiğini ele alırken, söz konusu yıllarda Osmanlı-İran sınırında hizmet eden Dickson'ın sınır bölgesinin fiziksel ve sosyal unsurlarını keşfederek benzer bir amaca hizmet ettiğini ortaya koymaktadır. Dickson'ın faaliyetlerinden yola çıkarak KCT’de kümelenen kolonyal coğrafya anlayışının Osmanlı-İran sınırında nasıl işlevselleştirilmeye çalışıldığına ışık tutulacaktır. 1907 yılında İran’ın egemenlik hakları yok sayılarak İran’ı Ruslar ile paylaşan İngilizler, Osmanlı-İran sınırı üzerine var olan statükoyu koruma peşine düşmüşlerdir. Ancak Osmanlı Devleti’nin sınırda yaşanan gelişmeler üzerine statüko dahilinde bulunan ihtilaflı arazileri ele geçirmeye başlamasının ardında yatan sebepler ve Osmanlı Devleti’ne karşı Rusya ve İngiltere’nin başlatacağı olası bir askeri harekatın nasıl ilerleyeceği Dickson’ın en başta merak ettiği konular olmuştur. 1907 yılında İngiliz ve Rusların imzaladığı anlaşmanın fay hatlarına basmadan yürümeye çalışan Dickson’ın söylemlerinden Osmanlı Devleti’nin Rus-İngiliz nüfuz sahalarına müdahale etmeyen pasif bir aktör olarak kalmasını istedikleri ve güçsüz bir İran’ı destekledikleri anlaşılmaktadır. Bunu İngiliz çıkarlarına hizmet edecek önemli bir faktör olarak gören Dickson, düzen ve düzensizliği siyasallaştırdığı raporlarında düzen getirilmesi konusunda hemfikir görünmekte ancak bu düzenin Osmanlı tarafından kesinlikle getirilmeyeceğine inanmaktadır. Osmanlı-İran sınırında devlet, toplum ve aşiret ilişkilerini örneklemesi nedeniyle Dickson’ın söyledikleri I. Dünya Savaşı öncesinde bölgede nasıl bir oluşum yaratılmaya çalışıldığını göstermektedir. Türk-İslam aleyhtarlığının da işlendiği raporlarında Dickson’ın ifadeleri, Rus ve Ermeni fedailerinin organik bağlarını, silah alışverişlerini, istihbarat paylaşımlarını göstermesi, 1907 yılında kötü giden iklimden bahsetmesi iklim, isyan ve ekonomi ilişkilerini örneklemesi açısından da ayrıca önemlidir. Bu dönemde Osmanlı’nın doğu illerinde etnik ve ulusçu isyanların olduğunu öne sürenlere karşı Dickson’ın coğrafya ve iklime dayanarak yaptığı bazı analizler isyanların kökenlerinde geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı gibi başka sebeplerin de var olduğunu ortaya koymaktadır. Dickson, Osmanlı sınırında yaptığı keşiflerde sınıra özgü ihtilaflar çerçevesinde imparatorluklar arası siyasi ve askeri rekabeti ile yerel unsurların çekişme dinamiklerini, yönetilebilirlik ve jeo-sosyolojik özelliklerini KCT’deki kolonyal coğrafyacı bakış açısı ile ele almıştır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

4

Sayı

8

Künye