Atlan, Hülya2020-02-132020-02-132016Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi ,2016, 65 (4) , 2659-26831301-1308https://doi.org/10.1501/Hukfak_0000001874Ülkemiz hukukunda, manevi zararın ve tazminatın hesaplanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle sadece takdir edilebileceği görüşü hâkimdir. Tazminatın belirlenmesinin bütünüyle hâkimin takdirine bırakılması, benzer kişilik hakkı ihlalleri için hükmedilen manevi tazminat miktarları arasında önemli farklılıklara neden olmaktadır. Hukuki güvenlik ilkesinin uygulanmasını tehlikeye sokan bu durum karşısında, manevi zarar ile tazminatın kapsamının objektif ilkelerle çizilmesi zorunluluk arz eder. Bu alanda bjektivitenin sağlanması, manevi tazminatın niteliği gereği güç olmakla birlikte imkânsız değildir. Özellikle beden bütünlüğünün ihlalinde manevi tazminatın objektif kriterlere göre belirlenmesi, diğer kişilik değerlerinin ihlaline oranla kolaydır. Zira bu halde, ihlalin türünü ve ağırlığını tıbbi araçlar ve benzeri yollarla maddi olarak tespit etmek olanaklıdır. Böylece beden bütünlüğünde meydana gelen bozukluklar yüzdelik oranlarla belirlenebilir ve bu oranlar üzerinden manevi zarar ve tazminat hesaplanabilir. Tıbbi yöntemlerin anı sıra, yargı kararları da tazminatın objektif temelde belirlenmesine hizmet edebilir. Gerçekten, manevi tazminat miktarına etki eden somut olaya ait objektif kriterlerin, ihlalin türüne göre derlenecek emsal kararlarla ortaya çıkarılması mümkündür. Sözü edilen yöntemlerle oluşturulacak çizelgeler, herkes için uygulanabilen asgari (taban) bir manevi tazminat miktarının elde edilmesini sağlar. Böylece manevi tazminat miktarına ilişkin çelişkili kararlar en aza indirgenmiş olur.trManevi TazminatHesaplama Yöntemleriİki Aşamalı HesaplamaTaban Manevi TazminatManevi Tazminatın TakdiriBeden Bütünlüğünün İhlalinde Manevi Tazminat Miktarının Belirlenmesi = Determining of Amount of Non-Pecuniary Damage for Violation of Physical IntegrityArticle10.1501/Hukfak_0000001874