Isik, Goksu2018-11-282018-11-282017Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 3/6 (2017), 163-1872149-5068Devletlerin suçların soruşturulması ve kovuşturulmasında sahip olduğu yetki geçmişten bu yana bireylerin de çeşitli düzeylerde katılımlarıyla kullanılmaktadır. Bu yetkinin kullanımında devletin olduğu kadar bireylerin de çeşitli yükümlülüklere tabi tutulduğu günümüz devlet sistemlerinin temelinde yatan teorilerden bu yana gözlenmektedir. Bu bağlamda işlendiği veya işlenmekte olduğu bilinen suçların adli makamlara bildirilmesi bir yükümlülük olarak düzenlenmekte ve ihlali de ceza hukuku sistemlerinde suç olarak yer almaktadır. Fakat geniş kapsamı, unsurları konusunda yer alan tereddütler, bireylere getirilen sınırları belli olmayan yükümlülüklerin otoriter ve müdahaleci anlayışın eseri olduğu görüşleri bu suçun düzenlenmesinde hukuki güvenlik ilkesi bağlamında birtakım sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Hukuk devletinin temelinde yer alan anayasal ilkeler de dolaylı yoldan etkilenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Türk Hukuk Sisteminde düzenlendiği haliyle birçok tartışmaya ve akademik esere konu olan suçu bildirmeme suçunda bu tehlikenin diğer sistemlere nazaran daha görünür olduğu gözlemlenmiştir. Yine de yargı organları ve doktrinin, sınırlandırma ve tutarlı yorumlama yoluyla hukuki güvenliğin sağlanması yolunda adımlar attığı da yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.trSuçu BildirmemeHukuki GüvenlikBildirim YükümlülüğüHukuki Güvenlik İlkesi Bağlamında Suçu Bildirmeme SuçuArticle